21 Ekim 2014 Salı

Ulaşılamayan

Her şey cesarettir.
Yapamadığını, yine de yapmak...
Sesi bile yeterdi.
Kayıp bir orkestranın...
Yarım kalmış bir senfoniyi tamamlaması gibiydi.
Henüz bestelenmemiş bir müziğin kilometrelerce uzaktan duyulması. 
O muhteşem saçlarını, ellerini, gözlerini görebiliyordum.
Yanımdaki oturuşunu, varlığını hissedebiliyordum.
Ama onu bilmiyordum...
Onu bir bütün olarak bilemiyordum.
Merak, öğrenmek...
Bir şeyler söyleme zamanıydı. Ama benim tek yapabildiğim susmak zaten.
Sadece susabilirdim...
Ve sustum...